Kesinlikle, Belki

“Aşk göründüğü kadar basit ve kolay bir şey değildir.”
30’lu yaşlarını sürmekte olan Will Hayes (Ryan Reynolds) eşinden boşanmak üzeredir. 10 yaşındaki kızı Maya (Abigail Breslin) tarafından evlenmeden önceki yaşamı hakkında soru yağmuruna tutulunca çok şaşırır. Maya anne-babasının nasıl tanıştığı ve birbirlerine nasıl aşık oldukları konusunda herşeyi tüm detaylarıyla bilmek ve öğrenmek istemektedir.

Will Hayes’in öyküsü 1992 yılında başlar. O yıllarda başkanlık seçimleri kampanyasında çalışmak üzere Wisconsin’den New York’a gelmiş gözü yükseklerde genç bir politikacı adayıdır. Maya’nın soruları üzerine idealist bir genç olduğu; büyük kent siyasetinin girdilerini çıktılarını öğrenmeye çalıştığı günleri yeniden hatırlar. Bu arada üç farklı kadınla yaşadığı romantik ilişkilerden de bahseder.

Ancak bunu yaparken kendi öyküsünün daha yumuşak bir versiyonunu anlatmaya çalışır. İsimleri de değiştirdiği için, babasının bu üç kadından hangisiyle evlendiğini tahmin etmek Maya’ya düşer. Acaba annesi Will’in üniversitedeki bağımsız ruhlu sevgilisi Emily midir? En iyi arkadaşı ve sırdaşı olan apolitik April midir? Yoksa özgür ruhlu ve tutkulu gazeteci Summer mıdır?

Babasının gizemli aşk öyküleriyle ilgili parçaları birleştiren Maya, aşkın göründüğü kadar basit ve kolay bir şey olmadığını anlamaya başlar. Babası anlatmaya devam ederken geri dönüşler için kesinlikle ve asla geç olmadığını, belki mutlu sonun bir şekilde bulunabileceğini küçük kızın anlamasına yardımcı olacaktır.