Hayat okulunda seçmeli ders olmaz!
Yazar Eddi Anter’in yedinci romanı Kesmeşeker, hayatın kimi zaman zor ve acılarla dolu olabileceğini gözler önüne sererken, bir çocuğun umudunu kaybettiği anlarda birden nasıl yeniden anlam kazanabileceğini ustalıkla anlatıyor.
“Al bunu oğlum” demişti gözlerinden yaşlar dökülürken.
“Bunu hayatın boyunca yanında taşı. Ne zaman aklına ya da başına kötü, tatsız bir hadise gelirse cebindeki bu kesmeşekeri yokla. O zaman olayların kendiliğinden geçeceğini ve her şeyin bal tadında şekere dönüşeceğini hatırlarsın…”
Kesmeşeker, insanın yüreğine dokunan bir roman. Henüz 12 yaşında küçük bir çocuğun dayanılmaz acılarla dolu hikayesini anlatırken Kesmeşeker, aslında umudun hep var olduğunu da hatırlatıyor.
Masumiyeti, haysiyeti, hayalleri çalınan Mert, geleceği göremezken umutsuz yaşamanın imkânsız olduğunu keşfediyor. Yazar, bir daha ayağa kalkamayacağını düşündüğünü anlarda bile yaşamaktan vazgeçmeyen Mert’in gözünden hayatı sorguluyor. “Felaket” denilen anlarda kafanızdan geçenlerle gelecekte yaşanacaklar arasında ne büyük farklar olabileceğini hatırlatan Kesmeşeker, “Herkes düşer fakat önemli olan ayağa kalkabilmektir” diyor.
Okurken her satırında kendinizden bir şeyler bulabileceğiniz, üzülüp ağlayabileceğiniz Kesmeşeker; acının, hayatın, umudun, aşkın tanımını yeniden yapıyor. Sayfalar arasında gezinirken “Gelecek, gelecek mi?” diye düşünmeden bugüne odaklanıp yol alacaksınız. İlk adımı atmak belki zor gelecek ama atar atmaz tüm kapıların da açıldığına şahit olacaksınız.