May 1, 2024 ~ May 1, 2024
DİVÂN, KOŞMA, MÜSTEZAT, KESİK KEREM, KALENDERİ, MEMO NAZİRELERİ, TAVŞANÇA VE İSTANBUL TÜRKÜLERİ
Kahvehâne kültürü, Doğu Kültürleri içinde toplum için, çok önemli bir yer oluşturmaktadır. Ülkemizde de bilhassa Cumhuriyet öncesi ve sonrası bir çok çeşit kahvehâneler topluma hizmet vermiştir. Örneğin Nargilehâneler, Çayhâneler ve Semâi Kahveleri insanlarımızın, dinlenmek, hoşça vakit geçirmek, muhabbet edebilmek, Orta Oyunu, Hacıvat Karagöz gibi geleneksel tiyatro oyunlarını seyredebilmek ve özellikle halk ozanlarının çalıp söyledikleri müzikleri dinlemek için toplandıkları mekanlar olmuştur.
Bu tarz kahvelere halk arasında Semâi Kahveleri adı verilmiştir.Özellikle İstanbul’da yakın bir zamana kadar bu tür kahvelere sıkça rastlanmıştır. Semâi Kahveleri’nin en renkli ayı Ramazan ayları idi. Bu kahveler her Ramazan ayının birinci günü ile son günü arasında açılırdı.
Semâi Kahveleri’nin bu kadar rağbet bulması burada icra edilen musikinin sevilmesi ve zevk ile dinlenilmesi, bu tür beste formlarının gelişmesini sağlamış ve İstanbul Folkloruna büyük bir katkı yapmıştır. Pek renkli ve hareketli olan bu musikide, bir çok yerlerde olduğu gibi, çeşitli ihmallerle unutulup gitmiştir. Bu konuda bir çok eseri notaya alarak ve Radyo neşriyatlarında okuyarak tesbit eden Radife Erten’in bu konuya büyük hizmetleri geçmiştir.
Sanatçımız Melihat Gülses, kaybolmaya yüz tutmuş olan bu tarzı, bizzat icranın otantizmini hiç bozmadan, müzik severlerle uzun yıllar sonra tekrar buluşturacaktır.
Solist: Melihat Gülses
SAZLAR:
Keman: Baki Kemancı
Kanun: Halil Karaduman
Ud: Mehmet Emin Bitmez
Klarnet: Şükrü Kabacı
Ritm: Fahrettin Yarkın, Celal Özsarı