May 1, 2024 ~ May 1, 2024
Mustafa Yeşilyurt:
“Coğrafya kaderdir.” demiş İbn-i Haldun. Şimdi okuyacağınız hikâyem de geldiğim coğrafyanın kaderidir aslında, varın bir de benden, 1965 doğumlu Mustafa Yeşilyurt’tan dinleyin.Henüz on yaşımdayken ekonomik nedenlerle 1972’de Sivas İmranlı’dan ailemle Almanya’ya geldim.
Yenilerle dolu muazzam bir yaşam, tek kusuru var sevdiklerinden uzaksın… Bu da en acı bedeldi o yıllardaki küçük bedenime. Uzun sürmedi. Geldiğim bu yeni yerin kültürüne alışamadan bir yıl sonra ülkeye geri gönderildim.Akabinde okul hayatım başladı. Sekiz yıl boyunca Sivas İmranlı Devlet Parasız Yatılı Okulunda okudum. Bu yıllar, Halk müziği ile tanıştığım, Âşık Veysel’den etkilendiğim, sınıfsal durumumu ve kimliğimi sorgulamaya başladığım yıllardır. Âşık Veysel etkilenmesi aynı zamanda sonraki yıllarda Ruhi Su tavrı ile bütünlük kazanıp halk kültür bilincinin kafamda daha da netleşmesine zemin oluşturmuştur. “Âşık Veysel bu kültürün bir kaynağıysa Ruhi Su bendidir.”
Yatılı, yasaklı zor yılların ardından 1982’de tekrar Almanya’ya ailemin yanına büyümüş olarak döndüm. Yatılı okul küçük olmadığımı ben istemeden bana öğretmiş, kendimden daha emin ve ayakları üzerinde daha dik duran biri haline getirmişti; ne istediğimi de biliyordum artık… Türkiye’nin aksine Almanya’da rahatça Ruhi Su’yu dinleyebileceğim bir ortam vardı.Her gün çalışmalarımda Ruhi Su’nun sesine sesimi katarak bir nevi şan egzersizleri yaptım.Yıl 1984’ü gösterdiğinde üç genç arkadaş ile birlikte, Almanya’da politik türküler icra eden ilk ve tek müzik grubu olan BRADOST’u kurup içinde yer aldım. Sayısını hatırlayamadığım kadar etkinlik ve konserler gerçekleştirdik. İki yıl sürdü. Yıl 1986 dediğinde bu sefer hem Alman müzisyen arkadaşlarımla etkinliklerde sanatımı icra ettim, hem de korolarda yönetmenlik yaparak bugüne ışık tutacak solo çalışma sürecimi başlatmış oldum. İlk albüm çalışmam halkımın zorlu 1993 yılına denk düşer. İsmiyle de cevap niteliği taşır: “Yeniden Doğarız Türkülerle”
Emeğin sanal ortamda sömürülmesi yüzünden uzun bir süre albüm çalışmalarından uzak durdum. Bu süre içinde müzik ve konser çalışmalarımı düzenli olarak yürüttüm. Kültürel içerikli festival ve etkinliklerin davetine icabet ettim. Çalışmalarım içerisinde film ve tiyatro müzikleri özel bir yer tutar. Başta Nazım Hikmet olmak üzere birçok şairimizin şiirlerini besteledim; oluşan bu birikimi üretime dönüştürüp 2011’de sizlerin takdirine sunduğum “3K” albümünü çıkardım.Yeni çalışmalarımda amacım ağırlıklı olarak müziğimi evrenselleştirip kültürümüzü duymayan kulaklara taşımaktır.
Almanya’da yaşıyorum. Anadilim Kürtçe'nin yanı sıra çok iyi Türkçe ve Almanca biliyorum. Bir çocuk babasıyım.
Kalbim attığı sürece sizlere türkü söylemek istiyorum…