Fazlasıyla muhafazakar Hıristiyan bir ailenin kızı olan Thelma (Eili Harboe), üniversite eğitimi için ilk ailesinden uzakta yaşamaya başlamıştır. Ancak Anja (Kaya Wilkins) ile başladığı arkadaşlık, yetişme tarzının hiç öğütlemeyeceği bir biçimde kısa zamanda arkadaşlığa dönüşür. Bir yandan Thelma, epilepsi nöbetlerine benzeyen nöbetler geçirmeye başlamıştır. Thelma'nın geçmişinde sakladığı sırlar, yeniden gün yüzüne çıkmaya başlamak üzeredir.
Thelma, kasabadaki hayatını ve dindar ailesini geride bırakarak Oslo'ya, üniversitede biyoloji okumaya giden çekingen bir kızdır. Burada, güzel sınıf arkadaşı Anja'ya âşık olur, ancak bu durum Thelma'ya fazla ağır gelir.