Ottoman “şarki lezzetler” her katından, her masasından Haliç gören bir konuma sahip. Özellikle geceleri Tepebaşından Unkapanı’na akan ışık seli görülmeye değer. Yazları açılan terasımız ise Haliç Köprüsünden Topkapı Sarayına kadar uzanan kesintisiz bir manzaraya sahip. Süleymaniye Camii`nin görkemi arkasında Beyazıt Kulesini,ardından Ayasofya ve Yeni Cami gerisinde Topkapı Sarayının tamamını seyredebilirsiniz .Karşı sahilde ise Galata Kulesi ,Deniz Kuvvetleri binaları ve Hastanesi ile Haliç`te olup görmek isteyeceğiniz bütün tarihi siluet önünüzde. Yaz sıcağının bunaltıcı gündüzlerinden sonra serinlemek isteyenler için püfür püfür esen teras çok iyi bir seçenek.
Taze, dengeli ve yerel malzeme ile hazırlanmış lezzetler; ünlü gurme Arman Kırım’ın tarif ettiği gibi. Mezelerimiz güneyin çeşitli yörelerinin bir derlemesi aslında; Antakya, Kilis örnekleri de var. Humus, Çerkez Tavuğu, Yoğurtlu Börülce, Muhammara tadında, kıvamında, aslı gibi. Keşkek bir lezzet klasiği, sırf onun için gelen müşterilerimiz var. Lahmacunumuz bir numara yanında birde fıstık böreği veriyoruz ki; kırma yağlık zeytin ile yapılmış çok farklı. Tarhunlu peynir böreğimiz yeni lezzetler arayanlar için. Etlerimiz bile farklı, kuşbaşıya nazire bir kaz başı kebabımız var mesela, dana bonfileden, özel terbiyelenmiş pamuk gibi bir lezzet lokması. Yoğurtlu kebaplarımız alenazik, mantar hafif ve leziz.
Ottoman “şarki lezzetler” tarihi yarımadada, sahip olduğu eşsiz sivil mimarlık örnekleriyle geçmişin tüm izlerini gözler önüne seren bir kültür mozaiği ;Fener Balat sahilindedir. Tarihi bir kereste deposu restore edilerek hazırlanmıştır. Mekânda ahşap ve harman tuğlanın sıcak birlikteliği yanında Haliç ve tarihi İstanbul silueti var . Fener Balat çevresi her gün bir harabenin eski haline dönüşüne tanık olmakta ,bu eşssiz tarihi dokunun değerini anlayanlar onun üzerindeki tozu pası alıp bizlere kazandırmaktalar.
Ottoman “şarki lezzetler “ 80 kuvere sahip, fazlası da düşünülmedi çünkü o sunduğu lezzetlerle anılmak ve tanınmak istiyor. Hedefi , Günde yüzlerce kişinin yemek yediği bir “ fabrika restoran ” değil, kalitesinden, özeninden taviz vermeyen, konuklarının her zaman ne yiyeceklerinden emin olduğu, müdavimleri sayesinde yaşayan bir butik restoran olmak. Ottoman`da mutfak hazırlığı titiz bir alışverişle başlar. Kullanılan bütün malzeme tek tek seçilerek bizzat sahibi tarafından alınır .Bizim sebze halinde komisyoncumuz yoktur,kolaylık olsun diye bütün malzememizi aldığımız bir markette.Biz biliriz ki "iyi yemeğin" ilk şartı "iyi malzemedir." İyi malzemeyi bulmak içinde sürekli ararız. Bizim mutfağımızdan günde yüzlerce kişiye yemek te çıkmaz.Bizim ustalarımız titizlikle, sınırlarını zorlamadan imalat yaparlar .Bizim mutfağımızda makineler kullanılmaz etler yumuşacık olsun diye sinirlerinden titizlikle ayıklanır, yerken ağzınızda tane tane dağılsın diye zırh bıçaklarıyla kıyılır,meşe kömürü ateşinde pişirilir.Çünkü biz biliriz ki iyi bir yemeğin ikinci şartı kaliteli işçiliktir. Bizim mutfağımızda yeni yeni buluşlar olmaz .Yüzyıllık mutfağımıza sürekli yeni şeyler eklemeye çalışan "mutfak dehalarıyla" çalışmayız.Biz yüzyıllardan süzülüp gelen geleneklere saygı duyarız. Çünkü biliriz ki; iyi bir mutfağın üçüncü şartı aslına sadık ve özgün olmasıdır. Butik olmak kolay iş değildir,çok emek ,çok özveri ister .
Park Yeri Var
Kredi Kartı: Visa-Master