"Doğa Benim! - Doğada Oyun Grubu Atölyesi" 9 Mart'ta çocuklarla buluşuyor...

Elimizde her an olan akıllı telefon, içinde bin bir çeşit uygulama çocuklara ve yetişkinlere göre. Aradığımız her şey bir tık uzağımızda! Gerçekten başka bir deneyime ihtiyacımız yok mu? Saatlerce kilitlenmiş bir şekilde sadece gözlerimizi kullanarak kendimize verdiğimiz zararın farkında mıyız? Peki ya içinde bulunduğunuz ruh halinin farkında mısınız? Bugün kendiniz ve çocuğunuz için ne yaptınız?

Evet hemen hemen hepimiz, çocuklarımızın kendini tanıyan, özgüvenli, yaratıcı, bağımsız ve empati kurabilen bireyler olmasını istiyoruz. Günümüzde pek çok ebeveyn ise çocukların dijital ekran karşısında, masa başında ya da yapılandırılmış pek çok materyalin sunulduğu kapalı ortam aktivitelerinden aktivitelerine koşturarak,  gerçek deneyimlerden uzak bir şekilde bunu sağlayabileceğini düşünüyor. Ancak, pek çok bilimsel araştırma çocukların bu yoğun ve kısıtlı deneyimlerle fiziksel, bilişsel ve sosyal olarak yalnızca yorulduğunu gösteriyor. Bu gerçeklik, okul öncesi eğitimde matematik öğretimi ile ilgili bir araştırmada, “okul öncesi dönemde çocuklara, hareketsiz, sessiz ve sakin bir şekilde oturtulup kâğıt üzerindeki figürlerle yaptırılan çalışmalar, çocukların o konuyla ilgili meraklarını, heyecanlarını ve coşkularını kısıtlamaktadır.” Sonucuyla karşımıza çıkıyor. Peki ya bizler, küçük bir çocuğu düşündüğümüzde gözümüzün önünde ne canlanıyor? Merak etmeyen, heyecanlanmayan, neşesiz çocuklar hayal edebiliyor m
uyuz?  Peki, çocukların merakını, heyecanını ve neşesini koruması için neye ihtiyacı var? Çocukların sadece ve sadece gerçek, hayatın içinden deneyimlere ihtiyaçları var. Korkusuzca keşfedip, deneyip, yanılarak, düşüp kalkarak öğrenmeye ihtiyaçları var. Çocukların, güvenli bir ortam içinde, yetişkinlerin kontrolünde ama onların yönlendirmesi olmadan serbestçe oynamaya ihtiyacı var. 

Çocuğun işi, gücü Oyun! Çocuklar, serbest oyun sayesinde, yetişkin yaşamlarında onları hayatta tutabilecek, problem çözme becerisi, yaratıcı düşünme, karar verme, işbirlikçi çalışma gibi yetenekleri geliştirmektedirler.  Onların özgürce oynayabileceği, oynarken büyüyebileceği ve büyürken ihtiyacı olan bütün her şeyi bulabileceği tek yer ise doğadır. Doğa genç bireylere sınırsız gelişim fırsatı sunar. Çocuğun hem kendini hem çevresini keşfetmesini sağlayan ona binlerce malzeme (oyuncak) sunan, onun yaratıcılığını besleyen, fiziksel olarak güçlendiren, bilişsel olarak destekleyen, sosyal olarak geliştiren her şey ama her şey doğada. Kısacası insanın özüne dair her şey doğada. 

Son günlerde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konulan çocukların sayısı hızla artıyor. Bilimsel araştırmalar, bu çocukların sürekli kapalı ortamlarda bulunduğuna, günün büyük çoğunluğunu masa başında ya da dijital ekran karşısında geçirdiğine dikkat çekiyor.  Çocukların dört duvar arasında, tek tip kısıtlı deneyimler yaşamasının bu sonucu doğurduğu söylenmektedir. Doğadaki aktif çocuk ise vücudunu daha iyi tanıyıp, yapabileceklerinin farkında olarak, enerjisini doğru bir şekilde kullanabilmektedir. Doğanın sunduğu sınırsız keşif ve gözlem fırsatı ile uzun süre odaklanabilmektedirler. Finlandiya’daki, sınıf dışı eğitim uygulayan anaokullarındaki çocukların ilkokula hazır bulunuşlukları, diğer yuvalardan gelen çocuklarla karşılaştırıldığında doğanın çocuk üzerindeki olumlu etkisi oldukça kolay fark edildiği söylenmektedir.  

Doğa, çocuğu aynı zamanda sağlıklı kılar. Dışarda oynarken çocuk, açık havadadır, güneş ışığından faydalanır, doğal elementlere dokunur tüm bunlar ise onun sağlıklı kemik gelişimini sağlarken ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Aktif fiziksel hareketler ise onu muhtemel aşırı kilo ve obezite riskinden korur. Doğa, iştahlı ama kilo problemi olmayan, fiziksel gelişimi sağlıklı bireylerin yetişmesini sağlar. Yine son günlerde iştahsız, soluk benizli ve aşırı zayıf olmakla aşırı kilo problemiyle baş etme kutupları arasında seyreden çocukların nedenini çok uzaklarda aramaya gerek yok. 

Çocuklara masa başında, türlü aktivitelerle öğretilmeye çalışılan fen ve matematik, kurstan kursa, özel dersten özel derse elde edilmeye çalışılan sanat becerileri de doğada. Gerçek bilim aktiviteleri kapımızın hemen ardında. Bastığımız çimende, gökyüzündeki bulutta, kışın yağan karda ve baharda açan çiçekte. Mevsimlerden, aylardan, haftalardan ve günlerden geçerken doğada olan değişiklikler çocuk için fiziğe, kimyaya ve biyolojiye dair pek çok fırsat sunarken, oyun oynayan çocuk şekiller, sayma, sıralama, örüntü kurma, toplama- çıkarma gibi pek çok matematiksel beceriyi kullanmaktadır. Yapılandırılmış materyaller ve sınırlandırılmış aktivitelerle yaratıcılığı bastırılmamış çocuk, etrafını gözlemler, değişimleri fark eder. Neden-sonuç ilişkisi kurar. Yeni şeyler üretir. Kafasına düşen elma sayesinde yer çekimini keşfettiği söylenen Newton ya da hamam tasıyla suyun kaldırma kuvvetini fark eden Arşimet’in gözlem hikâyeleri gibi Goethe, Van Gogh, Da Vinci gibi dünyaca ünlü sanatçılar doğa gözlemleri sayesinde ke
Keşfedilmeyen pek çok şeyi keşfedip, bilime katkı sunmuş, doğadan ilham alarak ürettikleriyle insanlığa ve sanata büyük armağanlar vermişlerdir. Böylece söyleyebiliriz ki bir Newton, Van Gogh ya da Goethe’nin izinden gidebilmemiz için ihtiyacımız olan tek şey doğa. Doğa bizim keşfetmek, deneyimlemek, hayal etmek ve üretmek için en büyük aracımız ve ihtiyacımız olan tek şey. Ebeveynlerin en büyük hayali, özgür, yaratıcı, empati kurabilen sosyal ve akademik açıdan başarılı çocuklar doğada. 

DOĞA BENİM 3-7 YAŞ PROGRAM
Günlük Akış 
9.30-9.45 Çember Saati (Günlük program akışının tanıtılması, Tanışma oyunu- Orman şarkısı- Ormanın kapısını açma ritüeli) 
Güne neşeyle başlamak! Önceliğimiz çocukların karşılaştığı insanlara ve bulunduğu ortama güvenmesi, sonrasında günü neşe içinde bitirmesi. Güvenen çocuk rahatlar ve keşfeder. Tanışma oyunu ve çember saatinde beraber geçirilen vakit aracılığıyla, çocukların gün içinde sosyal olarak kendilerini daha rahat ifade etmeleri beklenir. 

9.45-10.30 Doğayı keşif (Yürüme, tırmanma, büyüteçle gözlem, materyal toplama, büyük yaş grubu yoğunsa materyallerden ürün elde etme) 
Doğada gezerken, karşılaştığımız çukurlar, tepeler, engebeler veya tırmanılan ağaçlar çocukların büyük motor gelişimini sağlarken, toplanılan doğal materyaller ve bu materyallerden elde edeceğimiz ürünler çocukların ince motor gelişimini destekleyip, yaratıcılıklarını da besleyecektir. 

10.30-10:45 Tuvalet ve El yıkama 

10.45- 11.00 Atıştırmalık ve Masal Saati 
Çocuklarımıza sıcak ateşimizin etrafında, bitki çaylarımızı içip ve atıştırmalıklarımızı yedikten sonra ruhumuzu besleyecek masalımızı anlatıyoruz.

Masallar bize çok şey anlatır. İnsanın özüne ve toplumların yaşanmışlıklarına dair ipuçları verir. Çocuklara kazandırmak istediğimiz değerler için en büyük yardımcıdır masallar. Onların anlayıp içselleştiremeyeceği didaktik konuşmalar yerine, onları farklı bir dünyanın içine çekerek farklı ögeler üzerinden anlatılan masallar çocukların anlatılmak isteneni kolaylıkla özümseyip, kendisiyle eşleştirmesini sağlamaktadır. 

11.00-12.00 Serbest Oyun ve Kapanış çemberi. 

LOKASYON: KUZGUNCUK/BOSTAN
TARİH: 09.03.2019-16.03.2019-23.03.2019-30.03.2019
SAAT: 10:00-12:00

*4 haftalık bir programdır. 4 haftalık bedeli 320 TL olmaktadır.