Yönetmen: LUC BESSON
ABD / 1995 / Renkli / 110’ / DCP
İngilizce, İtalyanca, Fransızca; Türkçe altyazılı
Senaryo: Luc Besson
Oyuncular: Jean Reno, Gary Oldman, Natalie Portman
Usta Fransız yönetmen Luc Besson’un 1995 yapımı aksiyon filmi Leon: The Professional, karakterleri ve seyircinin kanına işleyen diyaloglarıyla sinema tarihinin gelmiş geçmiş en etkileyici eserlerinden biri olarak kabul ediliyor. Yönetmenin kariyerinde önemli bir dönüm noktasını temsil eden film, Bir Yaz Gecesi Sineması kapsamında bir kez daha seyirciyle buluşuyor.
Tüm ailesi öldürülen 12 yaşındaki Mathilda, kendi canını kurtarmak için bir elinde saksısı diğer elinde ayıcık oyuncağıyla tetikçi kapı komşusu Léon’un zilini çalıp çaresiz bir şekilde ve saklamaya çalıştığı göz yaşları eşliğinde “Lütfen kapıyı aç” diye yalvarmasıyla başlayan film, zihinlerdeki mutlak iyi ile mutlak kötü tanımlarını alt üst ederek masumiyet, merhamet, iyilik, sevgi gibi kavramlara bambaşka bir yorum getiriyor.
Başkarakterlerden Léon’u usta oyuncu Jean Reno canlandırıyor. Mathilda rolünü ise daha 13 yaşındayken sergilediği performansla bugün sahip olduğu başarının sinyallerini veren Natalie Portman üstleniyor. Film, en temelde ikilinin arasında kurulan ve kalıplara sığdırılamayacak kadar özel olan bağa odaklansa da hikâyenin bu denli etkileyici olmasında Gary Oldman’ın canlandırdığı Stansfield karakterinin payı büyük. Kötülüğü akıl almaz bir rahatlıkla taşıyan Stansfield sayesinde Léon ile Mathilda arasındaki o masum bağ, seyircinin kalbine biraz daha fazla dokunuyor.
Söylenen o ki yönetmen Besson, Leon: The Professional filminin temelini bir önceki filmi Nikita ile atmış. Nikita’daki Victor karakteri de bir tetikçi ve yine Jean Reno tarafından canlandırılıyor. Ancak Léon’un aksine Victor, filmde arka planda kalıyor. Bu da Besson’u sonradan rahatsız etmiş olacak ki bu kez çok daha ön planda ve insanî bir tetikçi karakteriyle seyircinin karşısına çıkıyor. Tam da bu nedenle ve içinde barındırdığı tezatlıklar sebebiyle Léon, sinema tarihinin en unutulmaz karakterlerinden biri; film boyunca hayata dair yaptığı ufak ama etkili yorumlarla sinemaseverlerin adeta zihnine kazınıyor.