Türkiye'nin alternatif müzik sahnesinin köklü isimlerinden Gevende, 2000 yılında Eskişehir’de başladıkları kulüp performanslarından sonra, 2003 Yılında Gevende adını alarak, 2006 yılında ilk albümleri Ev’i yayınladı ve Türkiye müzik sahnesine ilk girişini yaptı. Bu albümle birlikte müziğin sınırlarını zorlayan bir yolculuğa çıktı. Kendilerine özgü vokal dili ile Anadolu'nun motiflerini, Balkanların tınılarını ve progresif rock etkilerini bir araya getiren Gevende, kısa sürede Türkiye'nin alternatif sahnesinde konserleri dolup taşan bir isim haline geldi. Birçok kulüp konserinin yanısıra Akbank Caz, Barışarock, Istanbul Caz, H2000, One Love, Ankara Caz gibi birçok ulusal festivalde sahne aldı. Kısa sürede sınırlarını aşarak dünya sahnelerine adım attı; Womex Showcase, Babel Med, PopKomm, MIMI, Amsterdam Roots, London Pulse Festival, Europe Festival, Sous La Plage… gibi sayısız uluslararası majör festivalde önemli sahnelerde yer aldı. Kuzey Kutup Bölgesi’nden Brezilya’ya, oradan Nepal'e kadar sayısız konser verdi; İsrail, Hollanda, İngiltere, Yunanistan, Fransa, Almanya, İran, Hindistan, Danimarka, Norveç, Macaristan…

2006 yılında, Eskişehir’den Nepal’e karayolu ile gerçekleştirdikleri serüvende, trende, çatıda, tapınaklarda… lokal müzisyenlerle performanslar gerçekleştirdi. Gevende'nin müziği sadece sahnede değil, aynı zamanda farklı mimari mekânda da can buldu. Mekanların akustiği ile yakın bir ilişki kuran ekip, medrese, mausoleum, kilise, şapel gibi çok farklı mekânda performans sergiledi. Norveç’teki bir şapel, Mardin’deki Zinciriye Medresesi, İstiklal Caddesi’ndeki St Antuan Kilisesi, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, ekibin performans sergilediği mekanlardan sadece birkaçı. Ev albümünden sonra Sen Balık Değilsin Ki, Monochroma, St Antuan Live ve Kırınardı albümlerini yayımladı.

Her albümde sahip olduğu benzersiz müzik yaklaşımının biçimini değiştirmekten hiç çekinmeyen Gevende, doğaçlama müzikal yapısının verdiği açıklıkla birçok farklı ekiple uluslararası projelere imza attı. Parisli 25 kişilik Balbazar Orkestrasi, Amsterdamlı Tobias Klein, ve Lyon’dan Damien Cluzel ile yaptıkları çalışmalarla Avrupa ve Türkiye’de konserler verdi. “Sen Balık Değilsin Ki” albümünde kuzey caz müziğinin duayen gitaristi Eivind Aarset Gevende’ye gitarıyla eşlik etti. Yaptığı Vintage Progresif Rock radyo programları ile nam salmış olan Belçikalı Gerald Van Waes, müziklerini “Music From Neverland” olarak tanımladı. Avangard ve çağdaş müziğin kalesi olan Fransız Mezzo Tv’nin Corsica’daki stüdyolarına live performansları ile konuk oldu.

Verdiği konserler ve yaptığı projeleri bu kısa özete sığdıramayacağımız grup, sahne performanslarında yaydıkları eşsiz enerjileri ile çok konuşuldu.

Kemik kitlesinin hiç yalnız bırakmadığı grubun son zamanlardaki konserleri kısa sürede “sold out” oldu. Ekip, pandemiden hemen önce çalışmalarına kısa bir ara verdi. Pandemi sebebiyle uzayan süreçten sonra, ekip bu sene tekrar bir araya geldi.

Uzun süredir sessizliğini bozması merakla beklenen ekip, çok özel bir 20.Yıl performansı ile 13 Ocak Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde özleştiği seyircisi ile yeniden buluşacak. Dünyanın dört bir yanındaki 20 yıllık serüveninin neredeyseler anını video kaydına alan, VHS’den 4k’ya kadar geniş bir arşive sahip olan ekip, bu görüntülerden yapılmış video kolajlar ve digital-motion grafiklerle tasarlanan muhteşem bir 20.Yıl sahne şovuna hazırlanıyor!