“Resmin artık konusu yok mu diyorlar? Var, ama yalnızca tek konusu, tek modeli: Ressam. Resim yaratıcısını anlatır oldu. Tıpkı roman, şiir, hatta deneme gibi. Şiir ve resim bilinen biçimlerin evrenini anlatmıyorlar artık. Kendini açıkça göstermeyeni, açıkça belirgin olmayanı yansıtıyorlar'' Michel Ragon genelde modern sanat, özelde soyut resim üzerine yazdığı kitapta sanatçıya dikkat çeker ve izleyiciyi gerçek üzerine sorgulama yapmaya davet eder. Cenk Akaltun yapıtları bu saptamayı bir kez daha haklı çıkarırcasına iki konunun altını çiziyor. Yapıt ve yaratıcısı. Gördüğümüz imgelerin tek gerçeklik olduğu yanılgısından bizi uzaklaştırırken sanatçının gözünden dünyayı ve varoluşu yeniden tanımlıyor. Rölyefe varan dokunun, bozuma uğratılan formların ardında dünyaya ilişkin şiirselliği, görüntü çağının eksik tanımlamalarını ele geçiriyor. Duyamadığımız seslerin, dalga boylarının, göremediğimiz görüntülerin varlığıyla yüzleştiriyor izleyiciyi. Bir başka açıdan zihnimizin çok derinlerinde kalanlara, evrenin mikro ve makro yapısına dair birer portre çiziyor sanatçı. Sonsuzun içindeki birlik ve teklik algılayışında olduğu gibi her şey ve sanatçıya dair bir portre.
Sitemizde yer alan Mekan sahipleri ,etkinlik düzenleyenler, Kare (QR) kodunuzu oluşturun, bilgilerinizi mobil kullanıcılarla kolayca paylaşın. Oluşturduğunuz kare (QR) kodu yazıcınızdan basarak hemen kullanabilirsiniz.