"Bir Palyaçonun Görüşleri" adlı roman, 1963 yılında yayımlandığı Almanya'da büyük tartışmalara yol açmış, yazar Heinrich Böll din karşıtı olmakla suçlanmıştır. Oysa yazar, 2. Dünya Savaşı sonrası burjuva toplumunun dar kafalılığı ve çarpık ahlakı yüzünden "ayrıksı" bir bireyin o toplumda kendine yer bulamayışının altını çizer. 20. yüzyıl Alman edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Heinrich Böll, 1972 yılında Nobel edebiyat ödülüne layık görülmüştür.

Yapıtlarındaki, çağdaş ve eleştirel düşünce yapısı, hiciv gücü ve insancıl yaklaşımıyla yalnız Almanya içinde değil, tüm dünyada 20. yüzyılın önde gelen klasikleri arasındadır.

Meslek olarak palyaçoluğu seçen Hans Schnier, turneleri esnasında birlikte yaşadığı sevgilisi Marie tarafından terk edilir. Bu kayıpla birlikte Hans bunalıma girer ve sanatı da bitme noktasına gelir. Maddi açıdan da fena halde zor duruma düşen Hans, borç alabileceği yakınlarının pek de uzun olmayan bir listesini yapar ve tek tek onları arar.

Hans Schnier, toplumun görünmez kurallarına adeta tapan burjuva sınıfının kıskacında kalmıştır.

Palyaço Hans bizi, artık daha da evrensel hale gelip tektipleşen, toplumun görünmez kuralları ("düzenin soyut ilkeleri") içinde sıkışıp kalmış insanlığın trajikomik yasını tutmaya davet ediyor.