Dilber’in Sekiz Günü

Doğu’nun kıraç topraklarında fakir bir köyde annesi, babası ve kardeşleriyle yaşayan Dilber, çocukluk aşkı Ali ile evlenme hayalleri kurmaktadır. Ali ile birbirlerine aşıktırlar ama Ali’nin Babası, oğlunu bir başka kızla evlendirmek için arkadaşına söz vermiştir. Bu söz her n’olursa olsun tutulmalıdır. Ali, çaresiz babasının verdiği söz nedeniyle çocukluk aşkı Dilber’e bir başkasıyla evleneceğini söyler. Dilber bunu kabullenemez. Eline aldığı orakla Ali’nin evini basar. Ali’nin babası ürkmüştür Dilber’in bu deli halinden. Dilber’in peşinden avluda kendi ailesi ve köy haklıda toplanmıştır. Ali’nin babası durumu Dilber’e de izah etmeye çalışır. Dilber, ikna olmasa da orda kararını verir. Kendisini isteyen ilk adamla evlenecektir. Evin ahırına kendini kapatır. Babası, annesi, kardeşleri bu kararından vazgeçmesi için çok uğraşır ama başaramazlar. Dilber, kararlıdır… Köye bir topal ağır aksak yürüyerek yaklaşır.. Duymuştur bu köyde bir kız vardır kendini isteyen ilk adamla evlenecektir. Mehmet’tir adı. Kasabada ki okulda hademelik yapmaktadır. Babadan kalma küçük bir evi, küçük de bir bostanı vardır. Şimdiye kadar kaç kez evlenmeye niyetlendiyse de, topal diye kimse kızını vermemiştir. Artık, o kadar çok geri çevrilmiştir kimse Mehmet’le kız istemeye bile gitmemektedir. Bu kez Mehmet kendisi isteyecektir kızı. Ayağını sürüye sürüye köye gelir. Dilber’in evini bulur ve kızı ister. Tüm aile şaşkındır ama Dilber’in inadı devam etmektedir. Dilber’in ailesi çaresiz kızlarını Mehmet’e verir. Mehmet’le birlikte dönüş yolunda artık iki kişidirler. Bir de Dilber’in çeyizinin bulunduğu bavul vardır yanlarında. Mehmet, Dilber’i kasabaya evine getirir. Çekingendirler birbirlerine karşı. Ellerini nereye koyacaklarını, birbirlerine ne söyleyeceklerini bilemezler. Dilber, bazı şeyleri ilk kez burada görmüştür; elektiriği, televizyonu.. Kocası Mehmet’le birbirlerine o kadar yabancıdırlar ki gerdeğe giremezler. Mehmet çok ince ruhlu davranmaktadır. Kendisine salonda yatak hazırlar. Dilber, sabah kalktığında Mehmet’in bıraktığı notu bulur. İşe gitmiştir. Yatağını toplamıştır, Dilber’e hazırladığı kahvaltı sofrası hazır beklemektedir. Akşam’a Mehmet elinde alış veriş yaptığı torbayla gelir. Bakar ki Dilber sofrayı hazırlamıştır bile. Çok hoşuna gider. Birbirlerini gizli gizli süzerler. Ertesi gün gene aynı seromoni devam eder. Ama Dilber sıkılmaya başlamıştır, her gün birbirinin aynı geçecek olması onu endişelendirir. Mehmet durumu fark edince onu kasabaya dolaşmaya çıkarır. Kasabanın adliyesini, karakolunu, meydanını, delisini, solcusunu ve iş yerini; okulu, gösterir. Akşamda kasabanın kahvesinde maç izlemeye giderler. Mehmet ertesi günde eve televizyon getirir. Bi gece, Mehmet’in yakın arkadaşı Kemal ve karısı Berivan hayırlı olsun misafirliğine gelirler. Berivan fitne bir kadındır. Dilber’e dedikodu yapmaya, kendi kocasını Kemal’i çekiştirmeye başlar. Dilber sevmemiştir Berivan’ı. Daha sonra Berivan gündüz vakti tek başına Dilber’e misafirliğe gelecektir gene, Dilber de gene Berivan dan rahatsız olur. Mehmet’e aktarır düşündüklerini, Mehmet pek oralı olmaz alışması gerektiğini söyler. “Aslında iyi insanlardır, bakma” der.. Ertesi gün Mehmet’in Kemal’den ödünç altığı sepetli motorsikletle Mehmet’in bostanına giderler. Taze taze sebze toplarlar. Mehmet, Dilber’i mutlu edebilmek için çabalamaktadır. Dilber de Mehmet’e iyice ısınmıştır, kocası bellemeye başlamıştır artık. Onun sevdiği yemekleri yapmakta, bahçeye derleyip düzenlemekte, evi temizlemektedir. Mutluluk artık Dilber’in de kapısını çalmışken, bir gece kapıyı bir başkası da çalar; Ali… Ali gelmiştir ve her ne pahasına olursa olsun Dilber’i geri istemektedir. Mehmet, Ali’yle itişmeye, kavga etmeye başlar. Ortada bir silah vardır. Ali, Mehmet’i yere yıkmıştır ve Dilber’e doğru gelmektedir. Dilber…