amber’08 sanat ve yeni teknolojiler alanında Türkiye’de gerçekleştirilen en geniş etkinlik olarak 7-16 Kasım 2008 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşecektir. amber’08 yeni teknolojileri ve insan bedeninin potansiyellerini kullanan bir sanat formunu öne çıkararak Türkiye’de yeni bir alan açmayı ve geliştirmeyi hedefler.
Sahne performansları, etkileşimli yerleştirmeler, seminerler ve atölye çalışmaları içerecek olan bu festival, sanatsal değişim ve işbirliği için bir fırsat yaratmayı amaçlamaktadır. Böylelikle Istanbullu sanatseverler ve genç sanatçılar Teknoloji ve Sanat alanında üretilen işleri katılarak izleme ve farklı kültürlerden sanatçıların yorumlarını paylaşma şansı elde edecektir.
amber’08 aynı zamanda komşu ülkeler, Orta Doğu, Kafkaslar ve Türki Cumhuriyetleri kapsayan bir Yeni Teknolojiler ve Sanat ağının ilk adımıdır. amber bu ağ ile İstanbul’u Doğu ile Batı arasında bir paylaşım ve işbirliği merkezi haline getirmeyi hedefler.
amber’08 kapsamında sunulacak eserler pasif bir kabule dayanan bilindik sanat-izleyici ilişkisinden farklı olarak izleyiciyinin sanat eserine bedensel anlamda katılmasını ve eserin bu katılımla oluşmasını öngörür. Böylelikle, izleyici için her sanat eseri bir deneyime dönüşür. İzleyici sanat eseri vasıtasıyla yaşadığı deneyimin hem öznesi hem nesnesi haline gelir. Sunulacak eserlerde informasyon teknolojileri; bilgisayarlar, elektronik elemanlar, sensörler, hareket algılama cihazları ve özel yazılımlar önemli rol oynar.
amber’08’in izleyici kesimi çağdaş sanat izleyicileri, sanat ve tasarım öğrencileri, teknoloji ve tasarım profesyonelleri, sanatçı ve sanat teknisyenleri ve genel olarak genç nesildir. amber’08, ilgisi robotlardan yeni yazılım ve donanım ürünlerine kadar sadece teknik alanla sınırlı olan geniş bir kesime de seslenmeyi ve sanat ortamına çekerek yeni bir izleyici grubu yaratmayı da hedefler. Bu sınıflamaların yanı sıra amber’08 bugünden geleceğe işaret eden ilginç konuları ve sanat eserleri ile sıradan izleyici için de ilgi odağı olacağını öngörmektedir.
Uluslarası sanat alanından önde gelen isimlerin davet edildiği festival Türkiye sanat izleyicisini çağdaş dijital sanat üretimiyle tanıştırmanın yanı sıra Türkiyeli sanatçılara da uluslarası görünürlük sağlamayı amaçlıyor. Festivalin bu yılki teması "İnter-pasif Persona".
Festival Mekanları:Akbank Sanat Merkezi: İstiklal Cad. Zambak Sok. No:1 Beyoğlu, Telefon: 0212 252 35 00-01
Talimhane Tiyatrosu: Dolapdere Taksim Cad. No:97 Beyoğlu
Çatı Dans Stüdyosu: İstiklal Cad. Sadri Alışık Sok. NO:33 B Blok D:4 Beyoğlu
Çıplak Ayaklar Dans Stüdyosu: Çukurcuma Cad. No:6/3 Beyoğlu
Sahne: Garibaldi Binası, İstiklal Cad. Deva Çıkmazı No:2 Beyoğlu
İstanbul Modern: Meclis-i Mebusan Cad. Liman İşletmeleri Sahası Antrepo 4, Karaköy
Eski Sümerbank Binası: Bankalar Cad. Karaköy
BM Suma: Voyvoda Cad. Yanıkkapı Sok. No:3 Karaköy
Bilgi ve Program: www.a-m-b-e-r.net
TEMA:
inter-pasif persona
Dijital etkileşim (interactivity), gündelik hayatımıza getirdiği rahatlık ve kolaylıkla, yarattığı estetik ve pratik çözümlerle, gittikçe daha çok benimseniyor ve kullanılıyor. Verimlilik, hız, akışkanlık, kesintisizlik ve dijital dünyadaki sanal imkanların ve varlıkların çoğalması etkileşimin bu kadar önem kazanmasının akla ilk gelen boyutları. Etkileşimli (interaktive) teknolojiler kendi kendimizle ve başkalarıyla olan ilişkilerimizi yeniden şekillendiriyor.
Bugünün dijitalleşen dünyasında ağa bağlı kişisel bilgisayarlarımızdan küresel ölçekli kapalı ve görünmez sistemlere, ticari ve sosyal iletişim ağlarına çok çeşitli ve etkin biçimde ulaşıyoruz. Etkileşim üzerine kurulu bu ilişkiler ağında hem niceliksel hem de niteliksel olarak daha fazla rol alıyoruz. Bedensel konumumuz ve devinimimiz de istemli ya da istem dışı olarak bu etkileşime katılıyor. Makinelerle ve başkalarıyla etkileşiyoruz, başkalarıyla makineler üzerinden etkileşiyoruz. Bu etkileşimin sonucunda üretilen ve taşınan bilgi bir grup veri olarak bağımsız bir varlık haline geliyor ama öte yandan, bizi, "gerçek" kişiliğimizi temsil etmeye de devam ediyor. Öte yandan, bağımsız bir varlık haline gelen bilgi bize “ait olmak”tan çıkıyor ve dış dünyayla kurduğumuz bağın sınırlarını bizim adımıza belirleyen aktif birer özne haline geliyor.
İçinde yaşadığımız bu dünyada, dijital teknolojilerin belirlediği şimdi ve burada gerçekten ve tümüyle aktif özneler miyiz? Yoksa Dijital Dünya`da interaktif bir kişiliğin yanı sıra interpasif bir kişilikten de mi söz etmeliyiz?