Kerouac’ın “salt varolmanın hırpani ve esrik neşesi” olarak tanımladığı şeyin arayışında.
Bir değişiklik yapıp tamamen amaçsız bir film izlemeye ne dersiniz? Bu oldukça eğlenceli, ferahlatıcı ve tamamen – belki de kasten – bencilce bir deneyim! Yönetmenin üç günlük Meksiko gezisinde, üç kuruşluk kamerasıyla çektiği bir otoportre. Yönetmen filmini bilinç akışı olarak tanımlıyor ve gerçekten de öyle görünüyor. Film, Cousins’in boynuna astığı Eisenstein portresiyle konuşmasıyla başlayınca, büyük yönetmene bir saygı duruşu izlenimi veriyor. Ancak, sonra dikkatini etrafında gördüğü başka şeylere yöneltiyor ve insanlar hakkında ciddiyetsiz bir ciddiyetle analizler yapıyor. Monologları en iyi Brechtvari olarak tanımlanabilir. Gayesinden bağımsız olarak, bu otoportre, film yapımının sınırlarındaki dönüşümü temsil ediyor. Yoksa, yönetmeninin de dediği gibi, bu filmi ciddiye almamalı mıyız? Belki de hayır ama sanki kendisi, etrafındaki dünyaya gittikçe daha fazla aşık olarak filmini ciddiye almış gibi.
Festivaller 2012 Karlovy Vary, Telluride, Edinburgh, CPH: DOX
Yönetmen:Mark Cousins Senaryo:Mark Cousins Görüntü Yönetmeni:Mark Cousins Kurgu:Timo Langer Müzik:Simon Fisher Turner, Espen J. Jorgensen, PJ HarveyYapımcı:Mark Cousins, Catherine Aitken Yapım Şirketi:4Way Pictures
Sitemizde yer alan Mekan sahipleri ,etkinlik düzenleyenler, Kare (QR) kodunuzu oluşturun, bilgilerinizi mobil kullanıcılarla kolayca paylaşın. Oluşturduğunuz kare (QR) kodu yazıcınızdan basarak hemen kullanabilirsiniz.