Dobag Projesi Halı ve Kilim Sergisi

Tarihler: 24 Şubat 2011 Perşembe ~ 15 Nisan 2011 Cuma

Yer: Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Acıbadem Kampüsü

Adres: Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Küçükçamlıca Acıbadem Kadıköy İstanbul İstanbul

Telefon: 0216 326 26 67

Paylaş:

Yorumlar:

istanbul.net.tr Şub 24, 2011 ~ Nis 15, 2011

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi 30 yıldan bu yana Çanakkale-Ayvacık ve Manisa-Yuntdağı köylerinde kurmuş olduğu kooperatiflerle kadının sosyal statüsünü değiştiren, geleneksel Türk motiflerini dünyaya tanıtan DOBAG (Doğal Boya Araştırma Geliştirme Projesi) kapsamında kooperatif üyesi kadınlar tarafından üretilen halı ve kilimler`in yer aldığı "30`ncu Yılında Dobag Projesi Halı ve Kilim Sergisi"ni 24 Şubat 2011 Çarşamba Saat 17:00`de Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Acıbadem Kampüsü Ana Salonda açıyor. Sergi 15 Nisan 2011`e kadar sürecek.

Öğretim üyelerinin eğitimi ve denetimi altında kooperatife üye olan köy kadınları tarafından geleneksel desen, saf yün ve doğal boyalarla dokunan DOBAG halı ihracatı 1983 yılından bu yana devam etmektedir.

Açılışta Prof. Ozanay Omur, Prof. Şerife Atlıhan ve Prof. Mustafa Aslıer`in konuşmaları ve projeyi tanıtan DOBAG belgeseli yer alacak. Aynı gün 1986 yılı Seramik Bölümü mezunu Can Bozdoğan tarafından yaptırılan Hakkı Karayiğitoğlu Seramik Atölyesi`nin açılışı da yapılacaktır.

Doğal boyalı yöresel, geleneksel motifli tamamı yün Türk el halıları dünya halıcılık topluluğu tarafından çok iyi bilinen DOBAG projesi kapsamında 30 yıldır üretiliyor. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Çanakkale’de (Ayvacık) ve Manisa’da (Yuntdağ) DOBAG Projesi’ni 30 sene evvel uygulamaya koydu.

Ünlü araştırmacı Jon Thompson Londra’da yayınlanan Halı dergisinde yeralan yazısında DOBAG için “Kimyasal boyarmaddelerin Avrupa’dan ilk kez dış alımının yapılmasının üzerinden bir yüzyıldan daha fazla zaman geçtikten sonra doğal boyaların Anadolu halılarında yeniden kullanılmaya başlamasının olağanüstü öyküsüdür.“ diyor ve şöyle devam ediyor; “Başlangıçtaki fikir, kısa zamanda önemli bir sosyal ve sanatsal deney biçimine dönüşüp büyüdü, DOBAG’da... Bakış açısı ve duyarlılığı yönünden halı dünyasında örneği olmayan olan bu proje halı piyasasının niteliğini değiştirdi ve insanlara birkaç nesilden beri ilk kez yeni, modifiye edilmemiş doğal boyalı otantik, geleneksel motifli halıları satın alabilme fırsatını verdi. Proje köylünün yaşamına refah getirirken onların yaşam biçimlerini de hiç bozmadı.”

Sentetik boya maddelerini diğer tüm halı üreticisi ülkelerle birlikte bağrına basan Anadolu’da geleneksel doğal boyamacılık yöntemleri bir süre sonra unutuldu. Yeni boyarmaddelerin kullanımı kolaydı ancak bunlarla eski halılardaki zengin, armoni içerisindeki renkler yerine çoğu kez sert, çirkin sonuçlar elde ediliyordu. Kısa sürede bunun da çözümü bulundu. Yüne zarar veren, halının ömrünü kısaltan soldurma, aşındırma gibi yöntemler sıkça kullanılmaya başlandı. DOBAG, Anadolu’da kullanılan eski boyamacılık yöntemlerini yeniden gündeme getiren en kapsamlı projesi oldu.

Proje çalışmalarının başlangıcında eski halıların analizleri yapılarak renklerin hangi boyarmadde ve mordanlarla elde edilmiş olduğu saptandı, bu maddeleri veren bitkiler tanımlandı ve bu konuda özel bir eğitimden geçmemiş olan köylülerin anlayabileceği tarzda reçeteler düzenlendi. Proje kapsamındaki köylerde halı üreticilerine atalarının kullanmış olduğu doğal boyarmaddeleri nasıl kullanacakları öğretildi ve üretilen halıları pazarlamak üzere her bir proje bölgesinde birer kooperatif kuruldu.

Halı dokumacılığının tüm işlem basamakları kadınlar tarafından gerçekleştiriliyor. Bu ise köylerdeki kadınları kendine güvenen, kararlı, ailede söz sahibi bireyler durumuna getirmiştir. DOBAG Projesi’nde her bir dokuyucu sadece dokuma işçisi değil aynı zamanda bir kooperatif üyesi... Kooperatifte yöneticilik ve deneticilik de yapar ve üyelik vasıfları dolayısıyla da her mali yıl sonunda kârdan pay alıyor. DOBAG halılarının tamamı dışsatım için üretiliyor.

En büyük pazarlar ise Avrupa, Amerika’nın yanısıra, Japonya, Kanada ve Avustralya... Proje kapsamında üretilen halıların yalnızca yöresel, geleneksel motifli, doğal boyalı ve en iyi kalitedeki malzeme ile dokunmuş olanları kabul edilmekte, seçilen halılara üniversite tarafından yapılan kalite kontrollerinden sonra kalite belgesi veriliyor. Kalite belgesi alan her halı için ayrıca dokuyucu ismi, dokunduğu bölge, köy, boyutu, ilmek sayısı gibi bilgileri içeren bir de kimlik belgesi düzenleniyor.

Doğal boyamacılık doğada bulunan çeşitli bitki ve böceklerin içerdiği boyar maddelerden yararlanılarak yapılan boyamacılık işlemidir. Bu işlem için bitkilerin kök, gövde, yaprak ve çiçekleriyle, böcekler kurutularak veya taze durumda kullanılır. Çeşitli elyaf türlerini (yün, ipek, pamuk, vb.) farklı yöntemler kullanmak suretiyle boyayabilen doğal boyarmaddeler çağlar boyunca çok yaygın biçimde Anadolu halıları için gerekli olan yün elyafının boyanmasında kullanılmışlardır.

Anadolu’da doğal boyarmaddelerin kullanılması sürecinde mavi renk eldesi için “indigo” boyarmaddesi veren çivit otu (İsatis tinctoria) ve çivit otundan 30 kez daha fazla indigo içeren Hindistan’dan gelen İndigofera tinctori‘ya başvurulmuştur. Sentetik indigo ise daha sonraki yıllarda kimyasal bakımdan doğal indigoya özdeş olarak sentez edilmiş ve Türkiye pazarına da Birinci Dünya Savaşı’ndan kısa süre önce girmiştir.

İndigo ile boyanmış iplikler belli dış etkiler sonucunda blue jean’lerin zamanla renk atması gibi renk kaybederler. Anadolu’da kırmızı renk eldesi için en yaygın olarak kullanılmış boya bitkisi ise kökboya (Rubia tinctorum)`dır. Şap mordanla sarımsı-kırmızı renk veren bu bitkiden değişik mordanlar kullanmak suretiyle çok değişik kırmızı tonları ve hatta mor renk elde etmek mümkündür.

Kökboya ile çok çeşitli boyama yöntemleri bilinmektedir ve bunlardan bir tanesi ünlü “Türk kırmızısı” boyamacılığıdır. Kökboya içerisinde bu bitkiye boya niteliğini kazandıran 19 değişik boyarmadde vardır. Anadolu’da kırmızı renk eğer kökboyadan elde edilmemişse bir böcekten elde edilmiştir. Kırmızı boyarmadde içeren bu böcekler arasında, Cochineal, Lak ve Kermes’i sayabiliriz.

Anadolu’da kırmızı ve mavi renklerin elde edilebildiği bitkiler yalnızca birer tane (kökboya, çivitotu) olmasına karşılık, sarı rengin elde edilebildiği bitki sayısı 20’den fazladır. Bunlar arasında eski halılarda gördüğümüz yüzyıllar sonrasına kalabilmiş parlak sarı renklerin pek çoğunun boyandığı muhabbet çiçeğinin yanısıra adaçayı, safran, boyacı sumağı, beyaz papatya, sarı papatya, nar kabuğu, sütleğen ve genceyi sayabiliriz. Yeşil renk eldesi için kullanılmış doğal boyarmaddelere gelince; araştırılan tüm yeşil renkler mavi ve sarının karışımıdır.

Kahverengi eldesi için en önemli boyarmadde kaynağı taze (yeşil) veya kurutulmuş haldeki ceviz kabuğudur. Siyah renk tanin içeren bitkilerin (mazı kobakları, meşe palamudu kabuğu, sumak yaprakları, nar kabuğu) demir mordanla işleme sokulması ile elde edilir. Bu yöntemle yapılan boyamanın bir olumsuz yanı vardır o da yünün özellikle de ışık etkisiyle çürümesidir. Bu etki 10-20 senede oluşur, fakat açık bir biçimde ortaya çıkması yıllar sonra olur.

istanbul.net.tr

Kare Kod (QR) Uygulaması

Sitemizde yer alan Mekan sahipleri ,etkinlik düzenleyenler, Kare (QR) kodunuzu oluşturun, bilgilerinizi mobil kullanıcılarla kolayca paylaşın. Oluşturduğunuz kare (QR) kodu yazıcınızdan basarak hemen kullanabilirsiniz.

Herhangi bir yorum yapılmadı ilk yorumlayan siz olun...
Yorumlar yaparak sesini duyur..!

İlginizi Çekebilir

Aile Eğlencesi Atölye Kurs Bale Çocuk Oyunları Devlet Tiyatroları Haberler Foto Galeri Video Galeri Daha Fazlasını Göster

SAYFAYI PAYLAŞIN

Facebook Twitter İnstagram Pinterest Mesaj Email
KAPAT

HAKKIMIZDA

Hakkımızda iletisim Yasal Uyarı Reklam Android Apple
KAPAT