Van 3000 yıl önce Urartulara Tuşba adıyla başkentlik yaptı, Erciş de 90 yıllık Karakoyunlu Türkmen Devleti'ne... Bugünkü depremde yaşadıkları felaket bu kentlerin geçmiş birikimlerini bize unutturmuyor.

Bu topraklar Nuh'un Gemisi'ne ev sahipliği yaptı. Yörede Van Gölü'nün, tufan sonunda geminin sahile sağ salim yanaşması için geride bırakılmış bir avuç su olduğuna inanılıyor. Belki de bu yüzden Van Gölü ve çevresi insan, hayvan ve bitki yönünden olağanüstü çeşitlikte. Yörede var olmuş tüm dinler de farklılıkların zenginlik olduğunda birleşiyor. Değişik dillerin varlığı da insanların birbirlerini tanıması için bir yol olarak açıklanıyor.İşte Yake Jeans, Eganis Danışmanlık ve PhotoWorld Fotoğraf Merkezi'nin katkılarıyla açılan bu sergiyle, yitirilen umutların biraz olsun geri getirilmesi amaçlanıyor.

Van Gölü ve çevresinin deprem öncesinde çekilmiş fotoğraflarından oluşan “Erciş Van - Göl Diyarı” Fotoğraf Sergisi bunun için açılıyor. Ercişli fotoğrafçıların çektiği fotoğraflardan oluşan sergiden elde edilecek gelir, depremde zarar gören sanatla ilgili kişi ve kurumlara bağışlanacak.

Örneğin fotoğraf makineleri ve 20 yıllık emekleri depremde zarar gören tanınmış fotoğrafçıların acısı hafifletilmek isteniyor.

Yitirdiklerine üzülmeye fırsat bulamadan gece gündüz ulusal basına ve yöredeki habercilere malzeme yetiştiren gazetecilere destek olunmak isteniyor.

İnci Kefali'ni, endemik Van Gölü çevresi bitkilerini ve göçmen kuşlarını gözü gibi koruyan Doğa Gözcüleri şimdi de depremin izlerinin peşinde fay hatlarını kalıcı olarak tespit etmeye çalışıyor. Onlara da bu projeyle destek olunması amaçlanıyor.

Çocukları bilgiyle, bilgisayarla buluşturan Eğitim Gönüllüleri'nin, depreme rağmen bu çabalarına devam etmesi hedefleniyor. 3000 yıl önce Urartulara başkentlik yapmış bir diyarda hala Urartuca okuma yazma bilen ve bunu çevresiyle sürekli paylaşan birilerinin deprem sıkıntısını aşmasına yardım edilmesi düşünülüyor.

Sergi 15 Kasım Salı günü saat 15.00'te açılıyor. Bir hafta sonra da sırayla Ankara, Bursa ve İzmir'de tekrar edilecek. Tablo şeklinde sunulan fotoğrafların satışından elde edilecek gelir, karıncalara umut veren, çalışma azmi aşılayan ama kendileri de bir tür karınca gibi çabalayan böylesi ağustos böceklerine ayrılacak. Sergiyi düzenleyenler, Ezop'taki karınca-ağustos böceği öyküsünü başka türlü okumanın tam zamanı olduğu görüşündeler. Oluşturulacak kaynak sanata, sanatçılara, çevreye, eğitime ve çocuklara yönelik kullanılacak.