Kuratör: Işın Önol
Galeri Zilberman, Işın Önol’ün küratörlüğünü gerçekleştirdiği; Sophie Dvorák, Şakir Gökçebağ, Berat Işık, Claudia Larcher, Bernd Oppl, Liddy Scheffknecht ve Aylin Tekiner’in çalışmalarını ön plana çıkaran “İstem Dışı Körlük” isimli karma sergiyi sunmaktan mutluluk duyar.
“İstem dışı körlük” terimi psikolojide türetilmiştir ve deneğin dikkati başka bir görevle, olayla veya nesneyle meşgul olduğu için, gözle görülebilir olan beklenmedik bir nesneyi farketmedeki başarısızlığından bahsetmektedir. Bu fenomen bir görme bozukluğundan veya yetersizliğinden kaynaklanmaz.
Galeri Zilberman’daki sergi; medya, politika ve reklam endüstrisinin, “özgür seçim”in farkındalığını manipüle eden baş aktörler olduğuna odaklanır ve fiziksel, sosyal ve zihinsel açılardan, görme duyusunun bu manipülasyon süreçlerindeki rolünü sorunsallaştırır. Sergideki sanatçılar, görünebilirlik ve algı kavramları ile bağlantılı olarak çeşitli stratejiler geliştirmektedirler.
Sophie Dvorák’in çizimlerinde; adaleti, adaletsizliğin normal hale getirilişini ve bunun sosyal sonuçlarını nasıl algıladığımız hakkında politik sorular beliriyor; diğer tarafta, Claudia Larcher’ın video animasyonu mekansal algımıza meydan okuyor. Berat Işık’ın videoları görünmezlik ve ötekilik arasındaki güçlü bağlantı ile ilgilenmekte: “Karanlıkta Dans” izleyiciye sosyal körlük kavramını hatırlatıyor; “Gözü Tamamen Kapalı” ise kitleleri kör tutmanın mekanizmalarını gösteriyor. Diğer yandan, “Kıyamet Lütfen”, görme duyusunu ortadan kaldırmaya karar veren, bastırılmış öteki’yi temsil eden bir aileyi canlandırıyor.
Mekana özel enstalasyonunda, Şakir Gökçebağ, malzemelerde ve gündelik nesnelerde gömülü olan olası anlamları yerinden oynatıyor. Fotoğraf çalışması “İsimsiz (Yapraklar)”da, dijital olarak rötuşlamak yerine, çekimini yaptığı nesneleri direkt olarak manipüle ederek optik ilüzyonlar yaratıyor.
Liddy Scheffknecht’in videosu “Outshine”da bir futbol karşılaşması, sahadaki oyuncuların gölgelerine indirgeniyor. “Crop“ başlıklı çalışması ise izleyenlerin dikkatini dağıtarak, aslında hiçbir alakası olmayan bir gölge ile bir sahte nesneyi birbirine bağlıyor. Performans aktivitesi ile Aylin Tekiner, bilgi manipülasyon süreçlerine katkıda bulunuyor. Bernd Oppl’un “Açısal Alan” versiyonu ise algının öznelliği ve sanal mekan ile otonom nesne arasındaki etkileşimi ile ilgili soruları irdeliyor. “Hasta Bina” ve “Gecikme Odası” başlıklı çalışmaları izleyicilerin mimari mekan algısını değiştirirken, “Otel Odası” bir adım daha ileriye giderek, ilk bakışta göze çarpmayacak bir şekilde yavaşça donan kişilerüstü bir otel odasını sunuyor.
“İstem Dışı Körlük” başlıklı sergiye bir de katalog eşik ediyor ve sergi 22 Şubat’a kadar gösterimde olacak.