Kalıcılık ve Geçicilik Arasında Bir Sonsuz Varoluş Gerçeği Üzerine…
Hakikat ile gerçeklik aynı şey değildir.
Bir izleyici sanat eseri karşısında ne görmek ister ?
Gerçeği mi yoksa gerçekçiliği mi?
Etkilenmek mi ister, yanılgıya uğramak mı, kalıcılık mı ister yoksa geçicilik mi?
Ustaca sürülmüş fırça darbeleriyle tek figür anlayışına yer verdiği eserlerindeki duygularını, 3. Kişisel sergisinde izleyicilerle buluşturacak olan “Tuncay Deniz” için sanat; anlatılandan çok onu ortaya koyuş biçimidir.
15 Nisan – 7 Mayıs 2011 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşacak sergi için sanatçının
eserleriyle ilgili açılımının kendisinden aktarımı:
Sanatımda ortaya koymak istediğim şey, zengin bir sadelik, anlaşılırlık ve takipçisine de ışık tutan bir sublim var etmek ve biraz da yaşamın gelip geçiciliği içinde anlatım yolunda özgürce doğaçlamak.
Tuncay Deniz, sanatında ortaya koyduğu “tek figür” olgusu içinde insanı, resimlerinde derinlemesine
kendisine çekerken “ figürü” hakikatten tamamıyla koparmadan, cesur fırça hareketlerinin etkileyici
uyumu içinde bizlere gerçekliği sunar.
Figür ile onu meydana getiren çizgilerin kendisini (the line itself) aynı anda sahneye koyar ve tam da
bunu konu edinir ve çizgilerin, renklerin birer figür olduğunu vurgular.
Eserleri bu haliyle büyük bir görsellik sunarken sanatçı aynı zamanda bizlere, resimlerinde neden tek figür anlayışına çoğunlukla yer verdiği ipucunu uzatır.
Ustaca sürülmüş fırça darbeleriyle tek figür anlayışına yer verdiği eserlerindeki duygularını,
3. Kişisel sergisinde izleyicilerle buluşturacak olan “Tuncay Deniz” için sanat; anlatılandan çok onu ortaya
koyuş biçimidir.