"Heykeller, kafamdaki hikâyelerdir", diyor Yılmaz Zenger. Yeni sergisi Agresif’te, yaşadığımız dünyanın, siyasi ve sosyal kurumlarıyla içimizde yaptığı korkunç yığıntıları heykelleriyle yeniden yapılandırıyor.

Sergide yer alan heykeller arasında, Arap alfabesinin formlarından yola çıkan, bedensel enerjinin dökümünü dönüştürdüğü kaligrafik işler de var; daha önceki işlerine referans veren mobius bantları da, birbirini tamamlayan karşıtlıklarla kurulmuş çok yüzeyli formlar da... Üretimin kıymetini zihinsel sürecin zenginliğiyle açıklayan sanatçı, bir kelime hazinesi gibi kullandığı formlarla içindeki kirlenmeyi arındırıyor.

En küçük bir açı değişikliğiyle bile yeni bir okuma biçimi doğuran çok yüzeyli heykellerinde, matematik ve geometrinin olanaklarını bir iskelet olarak kurgulayan Zenger, duyarlığını bu iskeletin üzerinden anlattığı hikayelerle rafineleştiriyor.

Sahih bir sanatçıyı, merakı, akıl yürütme becerisi, bilgi birikimi ve gerekli enstrümanları kullanma becerisiyle tanımlayan Yılmaz Zenger, umutsuzluk karşısında üretmenin sürekliliği ile dinç kalabiliyor. Sergileme biçimi ile de agresif bir atmosfer kuran sergi, izleyiciyi her yönden kuşatacak bir deneyim sunuyor.