Alfredo Ramos Fernandez, Amandine Braci, Antonio Cosentino, Erdem Helvacıoglu, Erkin Gören, Gümüş Özdeş, Katarzyna Badach, Levent Kunt, Miriam Linschooten, Monika Bulanda, Merve Çanakçı, Neriman Polat, Nalan Yırtmaç, Pınar Ögrenci, Sameer Farooq, Sevil Tunaboylu, Sohrab Kashani, Şafak Çatalbaş, Timothée Huguet, Yeşim Akdeniz Graf, Zeynep Beler

Galata bölgesi, ALANistanbul-I ve Manzara Perspectives galeri mekânları büyük bir çağdaş sanat sergisine ev sahipliği yapıyor. Galata’nın çeşitli yerlerindeki kamusal mekânlar, duvarlar, dükkânlar ve sanat alanları, ALANistanbul’un iç mekanları ile ilişki içinde büyük çaplı bir sergiler bütününe dönüşüyor. Çeşitli yerleştirmelerden, sokak sanatına, yağlıboya resimlerden, videolara kadar çağdaş sanatın çok geniş ifade araçları son dönemde öne çıkan yerli –yabancı genç sanatçılar tarafından kentsel bir ağın içinde bulundukları çevre ile etkileşimde üretiliyorlar.

Nihan Çetinkaya’nın küratörlüğünde oluşturulan “Yumuşak Şehir” 18 Mayıs 2011 -18 Haziran 2011tarihlerinde ALANistanbul-I, Manzara-Perspectives ve Galata’nın çeşitli açık ve kapalı mekânlarında görülebilir.

Dayatılmış ve dayatılmakta olan kentsel hız ve dönüşümün yaratmış olduğu travmaya atıfta bulunan ama aynı zamanda kişisel olanla girdiğimiz hesaplaşma sonucu gündelik hayatımızda geliştirdiğimiz direnci gösteren işlerle sanatsal bakıştan taviz vermeden daha geniş bir kesimin empati kurmasının beklendiği bir sergi olan Yumuşak Şehir, kent sosyoloğu Jonathan Raban’ın Yumuşak Kent adlı eserinden esinlenmektedir.

“Köylerden ve küçük kasabalardan farklı olarak, yoğurulabilir olmak, kentlerin doğasından gelir. Onları kendi hakkımızdaki fikirlerimizle yoğururuz, biz onlara kendi kişisel biçimimizi dayattığımızda gösterdikleri dirençle onlar da bu kez bizi

biçimlendirirler. Bu anlamda, bana öyle geliyor ki, kentte yaşamak bir sanattır.” diyen Raban’ın sözlerini bir kez daha hatırlatma gereği duyan sergi, özellikle kent ve kentsel dönüşüm üzerine çalışan 21 sanatçının kendi yumuşak şehir betimlemelerini Galata’da yer alan birçok açık ve kapalı alana yayılarak, mümkün olan en yüksek sayıda izleyiciyle buluşturmayı hedeflemektedir.

Şöyle ki:

Sergi, Galip Dede Caddesi’nde yer alan ALANistanbul ana mekanı olmak üzere, Manzara Perspectives’in sanata ayırmış olduğu Tatar Beyi sokak no:27’de bulunan iki dükkanı ve yine bu sokakta yer alan metruk bir cephe, duvarda gece yansıyacak bir projeksiyon, Serdar-ı Ekrem sokakta bir vitrin, Lüleci Hendek Sokak’ın Tophane ucunda bir kahve gibi açık ve kapalı kamusal alanlar kullanılacaktır.

ALANistanbul’un yer aldığı cadde şu sıra belediyenin gerçekleştirmekte olduğu büyük çaplı bir kazı ve yenileme çalışmasıyla delik deşik durumdadır. Bu çalışma da serginin eleştirel bir şekilde bir parçası yapılacaktır: Galeriden başlayarak işlerin olduğu yerlere kadar plastik saksılar içerisinde yer yer laleler bir işaretleme sistemi yaratarak izleyicinin işlerle buluşmasını sağlayacaktır.

Ayrıca serginin bir diğer uzantısı olarak düşünülen katalog, açılışı takip eden süreçte, sanatçılar tarafından işlerinin izleyiciyle buluşmasını da yorumlayacak şekilde alternatif bir “sergi mekânı” olarak tasarlanacaktır.

Sergide yer alan işler ve yerleri ile ilgili detaylı bilgiye www.alanistanbul.com ve www.manzara-perspectives.com adreslerinden ulaşılabilir.