Yaşadığımız herşeyin, gördüğümüz, duyduğumuz, okuduğumuz herşeyin aslı var, kendi var...Rüyamızda bizi uçuran, sevindiren, korkutan şeylerin bile kendi var, çünkü yaşıyoruz.

Ama sevginin, saygının, aile ortamının, akrabalığın, komşuluğun, hemşehriliğin, yurttaşlığın kalmadığı bu dünyada yaşanan, yaşatılan gazetelerin üçüncü sayfalarını kirleten, o cinayetlerin, gaspların, tecavüzlerin, o dehşetengiz olayların ADI YOK OLAMAZ...

Eğitimin, görgünün, geleneklerin, saygının, sevginin, kibarlığın, beyefendiliğin, hanımefendiliğin, delikanlılığın, dürüstlüğün, sözüne sahip çıkmanın ardında durmanın, yaşlılara şefkatli davranmanın, küçükleri bağrına basmanın yokedildiği, dini inançların tanrı ile olması gereken sırdaşlığın, başbaşalığın şov haline dönüştürüldüğü, dünyanın öbür ucundaki bir devletin gücünü kanıtlamak için bir başka devletin herşeyine karıştığı, herşeyini yok ettiği bir dünyada artık hiçbir şeyin ADI YOK, olamaz da... Ama bunlar bir oyun...