Gece O Kadar Kirliydi ki İkisi de Kayboldu isimli oyunu, Brezilyalı yazar Plinio Marcos yazmış, yazar ve çevirmen Orhan Güner dilimize kazandırmıştır.
Oyunda, pazarda çalışan ve aynı bodrum katını paylaşan iki hamalın hikayesi anlatılmakta. Liseyi bitirmiş ve bu yüzden kendini diğerinden daha bilgili ilan eden, bulunduğu durumu bankada memuriyet gibi bir iş bularak değiştireceğini düşünen, metropole tarladan gelmiş Tonho ile şehirde büyümüş, şehir hayatını tanıyan ve bu yönüyle diğerine üstünlük sağlayan, okumamış, yoksulluğu bilen, bir şeyler kazanmak için her türlü yolu mübah gören, bundan gocunmayan, sınıf atlama gayretinde olmayıp, şehir hayatının sunduğu her türlü zevki tatmak isteyen Pako’nun hikayesi.
İki karakterin birbirini ötekileştirip, hiçbir şeyi paylaşmayıp, çoğaltmayıp, metropolün pisliğinde ve karanlığında yok oluşa sürüklenmelerinin samimi bir anlatımı “Gece O Kadar Kirliydi ki ikisi de Kayboldu”.
Tiyatro Baykuş’un oyuna, hikayeye ve karakterlere yaklaşımı ise tam tersi; ötekileştirmeden, yabancılaşmadan hikayeyi anlatmak. Günümüz hastalığı olan birbirimizin sırtına basarak sınıf atlama telaşının, bir şeylere sahip olma hırsının bireysel bir hastalık olmadığını bilerek, tam da bu nedenle karakterleri suçlamadan, onları anlamaya, anlatmaya çalışmak.
Çünkü biz biliyoruz ki yoksulluk suç değil ve yoksullartırılmış insanların birbirlerini yok etmesi için daima bir sebep bulunur.