Saim Güveloğlu'nun yönettiği Sessizin Sesi oyunu, izleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

Kronik Kolektif'in yeni oyunu Sessizin Sesi, Oğuz Atay'ın "Ne Evet Ne Hayır" isimli öyküsünden hareketle oyunlaştırıldı.

Uyarlayan / Yöneten: Saim Güveloğlu
Yönetmen Yardımcısı: Onur Delikurt
Oyuncular: Göktuğ Engel, Hünkar Konar, Kayhan Açıkgöz

Oğuz Atay'ın "Ne Evet Ne Hayır" isimli öyküsü, Gönül Postası'nda çalışan Akın Korkmaz takma isimli gazetecinin anlatısıdır.

Gazetedeki arkadaşları, Akın'ın "manyak" olduğunu düşünmektedirler. Akın her gün yüzlerce mektup almakta ve okurlarının dertlerine çare bulmaya çalışmaktadır. Bir gün M.C isimli bir okurundan mektup alır -Akın'a göre M.C akıl ve ruh düzensizlği içinde birisidir. Mektup dil bilgisi hataları ve tutarsızlıklarla doludur ve gazetede Akın'ın mektubu yayınlamasına izin verilmez. Bunun üzerine Akın, mektuptaki dil bilgisi hatalarını düzelterek ve parantez içinde kendi yorumlarını ekleyerek başka bir mecrada yayımlamaya karar verir mektubu.

Sessizin Sesi, bu öykünün deneysel bir şekilde sahne üzerine taşınma çabasıdır. Bunun için üç kişilik bir sahnelemeye gidilmiş ve öyküde sesi duyulmayan kadın da (M.C'nin 'sevdiği insan') sahne üzerine -seyirci karşısına- getirilmiştir.

Uyarlamaya ilham veren alıntılar:

"Çocukların bir dehşet ortamına doğduğu, bir savaşçı olarak yetiştiği bir dünyada, kelimelerin yerine cesetlerin konuştuğu bir ölüm kalım ortamında öykü anlatmak mümkün mü? Herkesin taşlaşmış bir yürekle dolaştığı, insanların aylaklığa kuşkuyla baktığı, kelimlerin ağızdan çıkar çıkmaz ölü yapraklara dönüştüğü bir "demir çağı"nda öykü anlatmanın ne anlamı var?" N.Gürbilek, Sessizin Payı

Yazar: Ben bir yazmanım, görünmezlerin yazmanı.
Yargıç: Peki ya görünmezler sizi kendilerinin yazmanı olarak görmüyorsa? Ya hiç atanmadınızsa böyle bir göreve?"J.M. Coetzee, Romancının Romanı

"Bir başka yerde, bir başka zamanda, bu konu başkalarına anlatılabilir belki. Ama burada, şimdi, anlatılamaz."J.M. Coetzee, Utanç

"Yere oturdu, sırtını tezgaha dayadı; ona (beyaz mantolu adama) bir sigara verdiler. Biraz saygı uyandırmış olmalı ki, patron yaktı sigarasını. Sonra omzuna vurdu ve tezgahtara döndü, "İşimize yaradı, değil mi?" diyerek güldü. "Yoruldun mu?" dedi tezgahtar patrona bakarak. Karşılık vermediği için onunla konuşmak zor oluyordu." O.Atay, Beyaz Mantolu Adam