İnkılâp Kitabevi etiketiyle raflardaki yerini alan “Günahkârlar Kalesi”; düşlerin, masalların, sabrın ve acıların mekânı Doğu’ya atılan cesur adımları, aşkın ve arayışın hikâyesiyle sunuyor. Hayal kırıklıklarının olduğu kadar umutların da en güzel filizlerini barındıran Mezopotamya’daki bir kaleden kopan Amina’nın avazı, Jacob’a ulaşır. Yollarla birlikte kendini de arayanların romanı, kuyuya atılanların ve kurtulmak için kendisine ihtiyaç duyanların hikâyesini okurlarla buluşturuyor.
“Günahkârlar Kalesi” Üçlemenin İlk Kitabı
Muharrem Erbey’in usta işi eseri “Günahkârlar Kalesi”, “Mezopotamya Üçlemesi”nin ilk kitabı olarak raflardaki yerini alırken, romanın dili ince ince dokunan sihirli bir kumaş misali okurunu sarmayı bekliyor. Toplum tarafından inkâr edilenlerin, günah işleyenlerin ve günahlarını boynunda vebal olarak taşıyanların kalesi, barındırdığı sırların merakıyla okurlarına heyecanlı kapıları aralıyor. Kendisinden olmayana yaşam hakkı tanımayan yeryüzünün insanlarına yöneltilen eleştiriler romanı örerken, sır küpü kalede sorulara cevap verilmez. Sadece sorulara gösterilen yollar vardır ki, zaten sırrı sormaya izin de çıkmaz; ararsan bulursun denilen “Günahkârlar Ülkesi”, kaderine boyun eğenlerin ve yola çıkmayı göze alanların yaşadıklarına tanıklık etmek isteyen okurlarına edebî bir şölenle sesleniyor.