Ramazan Ayı ve Beslenme Önerileri

Ramazan Ayı ve Beslenme Önerileri

İstanbul Haberleri Ramazan Ayı ve Beslenme Önerileri

Sahur normal kahvaltıdan, iftar ise akşam yemeğinden daha zengin hazırlanır. Bu nedenle Ramazan ayıyla birlikte insanların beslenme alışkanlıklarında değişiklikler meydana gelir.

Paylaş:

Yorumlar:

istanbul.net.tr Mayıs 15, 2018

Ramazan ayında sahur ve iftar yemeklerine ayrı bir özen gösterildiğini belirten VKV Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uzm. Diyetisyen Ayça Ilıca Murat, “Sahur normal kahvaltıdan, iftar ise akşam yemeğinden daha zengin hazırlanır. Bu nedenle Ramazan ayıyla birlikte insanların beslenme alışkanlıklarında değişiklikler meydana gelir. Her zaman önerdiğimiz gibi bu dönemde de amaç, “yeterli ve dengeli beslenme” sağlamaktır. Yeterli ve dengeli beslenmenin Ramazan ayında da sağlanabilmesi için günlük en az üç öğünden en önemlisi sahur öğünüdür” dedi.

Ramazan ayında da öğün sayısının en az üç kez olacak şekilde planlanmasının bu özel ayın rahat ve sağlıklı geçmesine yardımcı olacağını belirten VKV Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uzm. Dyt. Ayça Ilıca Murat, “Sağlıklı insanlar bile zaman zaman sindirim zorlukları, mide ve bağırsaklarda aşırı gaz birikimi, ani tansiyon yükselmesi ve benzeri rahatsızlıklarla karşılaşabilirler. Özellikle bu dönemde tüketilen hamurlu tatlılar, pideler, börekler ve yüksek kalorili besinlerin tüketiminin artışına bağlı olarak kilo artışı olması kaçınılmazdır” dedi.

Yeterli ve dengeli beslenmeni Ramazan ayında da sağlanabilmesi için günlük en az üç öğünden en önemlisinin sahur öğünü olduğuna vurgu yapan Uzm. Dyt. Ayça Ilıca Murat, şu bilgileri aktardı: “Sahurda sadece su içerek niyetlenmenin veya gece yatmadan önce yemek yemenin son derece zararlı olduğu unutulmamalıdır. Bu durum açlık kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine ve buna bağlı olarak günün daha verimsiz geçmesine neden olacaktır. Ayrıca, bu durumun aksine eğer sahur öğünü ağır yemeklerden oluşursa, gece metabolizma hızı düştüğü için yemeklerin yağa dönüşme hızı yükselecek ve kilo alma hızı ve riski artacaktır. Tüm bu sebeplerden dolayı sahura mutlaka kalkılmalı ve bu öğünde ya hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, az yağlı yapılmış sebze, zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün şekli tercih edilmelidir. Bu arada gün içerisinde çok sıvı kaybedildiği için, sıvı dengesini düzenlemeye de ayrı bir özen gösterilmelidir”.

Diyabet, yüksek tansiyon, kalp gibi hastalıkları olan kişilerin doktorlarına danışmadan oruç tutmamalarını hatırlatan Uzm. Dyt. Ayça Ilıca Murat, bu kişilerin oruç tutması durumunda bir diyetisyen tarafından beslenme düzenlerinin ve sıklığının ayarlanması gerektiğine dikkat çekti. Günün ilk öğünü olan iftarda bir çorbanın içilmesini ve bir süre ara verdikten sonra yemeğe geçilmesini öneren Uzm. Dyt. Ayça Ilıca Murat, “İftara peynir, zeytin gibi basit yiyeceklerle başlanabilir. Ayrıca çorba da doygunluk hissi açısından en uygun yiyeceklerden biridir.

İftar sofralarında birçok gıda çok hızlı ve çok miktarda tüketildiğinde kalp ve birçok sindirim sistemi sorunları ortaya çıkabilmektedir. Bunu önlemek için iftarda yavaş yavaş ve az miktarda yemek yenmelidir. İftar ile sahur arasına da mutlaka dengeli olmak kaydıyla öğün eklenmelidir. Ramazan ayında oruç tutarken beslenmeye daha çok özen gösterilmeli, yağlı ve soslu yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Yenilen yemeklerin ağır olmamasına, kızartma, kavurma gibi yöntemlerle hazırlanmamasına, yenilen yemeklerin porsiyon kontrolünün yapılmasına, az ve sık yemeye dikkat edilmelidir” dedi.

İftar sonrası tercih edilecek tatlıların hamurlu, şerbetli ve kızartılmış değil, sütlü tatlılar olması gerektiğine dikkat çeken Murat, Ramazan ayının simgesi haline gelen güllacın buna en uygun tatlı olarak kabul edilebileceğini aktararak şunları söyledi: “Ramazan ayında en sık karşılaşılan sorunlardan biri reflüdür. Reflüyü önlemek için kahve, kakao, çikolata gibi kafein içeren gıdalardan kaçınmak, yemeği yer yemez yatma pozisyonuna geçmemek, yağlı yiyecekler ve ana öğünlerde aşırı sıvı tüketmekten kaçınmak, alınacak pratik önlemlerdir. Bunun dışında, kabızlık problemi yaşayan kişiler için posalı besinleri daha fazla tüketmelerini önerebiliriz. Bunun için meyve, sebze ve salata tüketimlerinin önem taşıdığını, ekmek olarak lifli ekmeklerin kullanılması gerektiğini, su tüketiminin özellikle artırılması gerektiğini unutmamalıyız”.

istanbul.net.tr

Kare Kod (QR) Uygulaması

Sitemizde yer alan Mekan sahipleri ,etkinlik düzenleyenler, Kare (QR) kodunuzu oluşturun, bilgilerinizi mobil kullanıcılarla kolayca paylaşın. Oluşturduğunuz kare (QR) kodu yazıcınızdan basarak hemen kullanabilirsiniz.

Resime sağ tıklayıp jpg formatında farklı kaydedebilirsiniz.

Herhangi bir yorum yapılmadı ilk yorumlayan siz olun...

İlginizi Çekebilir

SAYFAYI PAYLAŞIN

Facebook Twitter İnstagram Pinterest Mesaj Email
KAPAT

HAKKIMIZDA

Hakkımızda iletisim Yasal Uyarı Reklam Android Apple
KAPAT