Dinleyiciyle anlatıcı, mizahla melonkoli arasında gidip gelen şaşırtıcı anlatımıyla Şapkamın İçindeki Kıraathane’de felsefenin, bilimin, mitolojinin, sanatın ve hayatın bulanık sularında geziniyor Faruk Turinay. Varlığını sürdürmeyi intiharla, gerçekliği sahtelikle, aşkı öfkeyle, edebî yaratıcılığı hayatı yaşama arzusuyla karşı karşıya getirerek sorguluyor.
Şimdi başka bir tren garındayım. Galiba veda ettiğim son şehir olacak burası. Oturacak ve yaslanacak yeri olmayan bir banka ilişmiş, mürekkebi bitmek üzere olan kalemimle acele acele yazıyorum. Kirli yüzlü çocuk önümde bitiverecek diye korkmadığımı söylesem, yalan söylemiş olurdum. Ölmeden bitmez bu korku.