Sen Mutluluğun Turşusunu Kurabilir misin?

Rıza Sönmez yemek tariflerini, malzemenin tarihiyle harmanladığı Sen Mutluluğun Turşusunu Kurabilir Misin? adlı kitabında tariflerin yanına iliştirdiği QR kodlarla müzikli ve eğlenceli bir okuma sunarken, okurlarına adeta bir yemek müzikali sunuyor. Sönmez, kitabın son bölümünde ise gastronomi tarihine yolculuk yapıyor ve İtalyan, Fransız, Osmanlı, Çin, Hindistan, Japon mutfaklarının tarihini eğlenceli bir dille anlatıyor.

Sen Mutluluğun Turşusunu Kurabilir Misin?’de adeta “bir zaman seyyahlığı” yapan Rıza Sönmez, okuyucuyu Sultan Abdülhamid’in sarayına götürüp kilerci başı ve kilercilerin telaşına tanık ettiriyor. Eşi Müşfika Kadınefendi ile sofraya oturan sultanın menüsünü gösteriyor ve sultanın ağzına layık kotlet pane tarifi paylaşıyor. “14 Haziran 1469’da Fatih Sultan Mehmed hangi yemekleri yedi?” diye soruyor ve İstanbul saraylarının muhasebe defterlerinde kayıtlı yemekleri paylaşıp tariflerini veriyor. Kudüs’teki Haseki Hürrem Sultan İmareti’nde yolculara, yoksullara, dervişlere verilen hizmeti anlatıyor, yüzünüzün nurunu artıran imaret çorbasını yapıyor. Hünkârbeğendi yemeğini beğenen hünkârın Sultan Abdülaziz olduğunu saptıyor ve okuyucuyu Fransa İmparatoriçesi Eugenie’ye 13 Ekim 1869’da verilen ziyafetin masasına oturtuyor. Son halife Abdülmecid Efendi’nin şehzadeliği zamanında Bağlarbaşı’ndaki köşkünde verilen bir davete götürüyor, okurlarını Şair-i Âzam Abdülhak Hâmid şerefine verilen yemekte ağırlıyor ve sofraya gelen mayonezli levreği Orhan Veli’nin kaleminden anlatıyor. Eski İstanbul’un konaklarına, ramazanlarına, iftarlarına, adetlerine doğru bir yolculukta, vişne hoşafı tarifiyle serinletiyor. “Amerikan salatası değil, Rus salatası da değil gerçeği Olivier saltasıdır,” deyip tarihini anlatan Sönmez, diğer yandan okurlarını menemenin tarihinin peşine düşürüyor ve menemenin bilinmeyen hikâyesiyle karşılaştırıyor. 30 Ağustos’u zafer sofrasında kutluyor, okuyucuyu Mustafa Kemal Atatürk’ün sevdiği yemekler ve şarkılarla coşkuya ortak ediyor. Manisa dolaylarından ferahlatan tarifler, Antep dolaylarından diş kamaştıran bir yaprak sarma, Acıpayam dolaylarından türkü gibi yeşillik yoğurtlamaları, Karadeniz dolaylarından Samsun pidesi tarifleri veriyor.

Rıza Sönmez’in tariflerinde palamut papaz yahninin sosu Eleni Karindrou’nun Ulis’in Bakışı film müzikleri boyunca kıvama geliyor. Lüfer balığı zeytinyağından bir tülle sarmalanıp Zeki Müren’in Aşkın İçimde Rüya şarkısıyla harlı bir kömür ızgarada kısa bir uykuya yatırılıyor. Hünkârlara layık soğanlı yumurta ya da diğer adıyla Enderun Yumurtası Sultan Abdülaziz’in Valse Davet bestesiyle huzura kabul ediliyor. Ermeni mezesi topik Sezen Aksu’nun Yine Mi Çiçek şarkısıyla yapılmaya başlanıyor. Nohutlar Müzeyyen Senar’ın Beni Canımdan Ayırdı şarkısıyla kabuklarından ayrılabiliyor. Antep yöresinden gevrek bir bahar şahaneliği çağla aşı hazırlanırken nohutlar kavrulmuş ete Cem Adrian’ın Ela Gözlüm türküsü boyunca yarenlik ediyorlar.